23 Eylül 2023 Cumartesi
Zonguldak’ın Devrek ilçesinde apartman yöneticisi Aydın Alkan’ı bıçakla yaralayıp, eşi Hacer Alkan’ı ise aynı bıçakla öldüren Mert Serkan Lülleci’nin ‘kasten öldürme ve yaralama’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılamasına devam edildi.
Duruşmada söz verilen Aydın Alkan, “İsmail Lülleci’nin tutuklanmasını talep ederim” dedi.
Alkan’ın avukatı ise sanık Mert Serkan Lülleci’nin önceki ifadelerinde babasının kendisini azmettirdiğini beyan ettiğini öne sürerek, “Serkan, ‘Ben üzerimde kurulan baskının kurbanı oldum’ diyor. Henüz gözaltındayken emniyetin bahçesinde babası İsmail Lülleci’nin de polislerce tutanak altına alınan ‘Ben adam vurdum cezaevinde yattım. Babam bana paşalar gibi baktı. Oğlum cezaevinde yatar, ben paşalar gibi bakarım’ şeklinde beyanı mevcuttur. Polislerin tanık olarak dinlenmesini talep ederiz. Soruşturma aşamasında alınan beyanlarına göre İsmail Lülleci’nin azmettirici olduğu sabittir. Müvekkilin boynunda enseden bir kesik vardır, yüzünde de sabit iz mevcuttur, bu nedenle sanık savunmalarına itibar edilemez. İsmail Lülleci ilk duruşmaya geldi ama bugün gelmedi. Duruşmadan bağımsız tutulma durumu da söz konusu değil. Duruşmada nerede bu kişi? Kaçma şüphesinin var olduğunu düşünüyoruz. Soruşturma aşamasında başlanan hatadan dönülmesi için İsmail Lülleci hakkında tutuklama kararının hemen çıkarılması gerekir” diye konuştu.
Alkan’ın diğer avukatı ise “Müvekkilimle komşu olan İsmail Lülleci şu an Zonguldak’tan gitmiştir. Başka yere taşınmıştır. Bu dosyadan alacağı ceza düşünüldüğünde, toplanmamış delillerin bulunması nedeniyle azmettirici olduğunu düşündüğümüz İsmail Lülleci’nin tutuklanması için yakalama kararı çıkarılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BABAM OLAY GÜNÜ DÜĞÜNDEYDİ”
Babasını savunan Mert Serkan Lülleci, “Kesinlikle babam bana azmettirici olmamıştır. Şöyle ki babamla, karşı taraf ve ailesiyle yaşadığımız sorunlar üzerine tartışıyorduk. Hangi yasal yollara başvurup hakkımızı arayacağımızı konuşuyorduk. Babam azmettirmedi, ben suçu kendim işledim. Babam olay günü düğündeydi. Ben sürekli karakola düşen bir çocuktum. Agresifim, o yüzden de babam, ‘Başına bir şey gelirse Beycuma Cezaevi’nde bakarım’ demişti. Bu cümleyi, bu olayı kastederek kurmadı” dedi. Babasının ve kendisinin mahkemenin ertesi gün olacağını sandığını öne sürdü.
“AKIL SAĞLIĞI RAPORU BEKLENECEK’”
Mahkeme savcısı, İsmail Lülleci’nin duruşmaya katılmaması, iddia edilen suçun tutuklama nedeni sayılacak katalog suçlardan olması ve kentten ayrıldığına yönelik iddiaların da göz önüne alınarak tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmasını talep etti. Savcı, Mert Serkan Lülleci için henüz akıl sağlığı raporu alınmadığı ve suçunu itiraf ettiği gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını talep etti. Tutuklama talebine ilişkin söyleyecekleri sorulan Lülleci, “Daha önce hiçbir suç kaydım yok. Adli Tıp’a sevk edilmedim. Adli Tıp’a sevkimi ve tahliyemi talep ederim” dedi.
Mahkeme heyeti, savcı ve avukatların talebinin aksine, İsmail Lülleci’ye atılı suçun değişme ihtimali olduğu, sanığın delil karartma ve toplanacak delillere etki etme ihtimalinin olmaması, tutuklamanın tedbir olduğu gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine karar verdi. Aydın Alkan’ın yaralarının niteliğinin belirlenmesi ve yüzünde sabit iz kalıp kalmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verirken, Mert Serkan Lülleci’nin akıl sağlığı raporunun beklenmesi için tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Siirt Valisi Kemal Kızılkaya’nın himayelerinde, Siirt Belediyesi, Tillo Kaymakamlığı, Tillo Belediyesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce ilçe meydanında düzenlenen etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ilahilerle başladı.
Etkinlik için sabah namazının ardından bir araya gelen vatandaşlar, tekbirler getirerek UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 2015 yılında dahil edilen, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hocası İsmail Fakirullah’ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek 259 yıl önce türbesinde yaptırdığı ışık düzeneğiyle güneşin ilk ışınlarının hocasının kabrinin başucunu aydınlatması hadisesini bekledi.
Katılımcılar güneşin doğmasıyla saat 06.19’da gerçekleşen ve 5 dakika süren hadiseyi ilçe meydanında kurulan dev ekrandan izledi.
Vali Kemal Kızılkaya, AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül ve protokol üyeleri ışık hadisesini türbeden takip etti.
Vali Kızılkaya, ekinoks günü dolayısıyla Tillo’da bir araya geldiklerini ve önemli bir hadiseye tanıklık ettiklerini söyledi.
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin bu coğrafyanın yetiştirdiği büyük bilim adamı ve İslam düşünürü olduğunu dile getiren Kızılkaya, “İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası İsmail Fakirullah Hazretleri için, onun kendi üzerindeki emeklerini gösteren ama aynı zamanda kendisinin astronomi alanında, müspet ilimler alanında sahip olduğu bilgiyi gösterebildiği çok güzel bir eser ortaya koymuş. Biz aradan geçen yüzyıllar sonra halkımızla beraber bu güzel hadiseyi birlikte izledik ve bundan birçok dersler çıkardık. Bugün aynı zamanda ilim ve fennin manevi bilgilerle birlikte çok güzel harmanlandığı, büyük bir düşünürün yapmış olduğu bu eseri hep birlikte yüzyıllar sonra yaşlısı, genci burada birlikte izledik.” dedi.
“Bu olayın içinde barındırdığı hikmetlerle birlikte yüzyıllar sonra da yeniden gelecek nesillere aktarılması için biz de elimizden gelen çabayı gösterip bu güzel hadiseyi yaşatmaya devam edeceğiz.” diyen Kızılkaya, sabahın ilk ışıklarıyla Türkiye’nin birçok yerinden gelen vatandaşlara teşekkür etti.
“MUHTEŞEM BİR ŞEY ÇOK DUYGULANDIK”
İstanbul’dan ilçeye gelen Halime Dönmez de ilk kez yerinde izlediği hadisenin oldukça etkileyici olduğunu anlattı.
Çok heyecanlı olduğunu dile getiren Dönmez, “Çok güzel bir anı. İnşallah Allah tekrardan bize nasip etsin. Hadise çok müthiş, muhteşem bir şey ve çok duygulandık. Şu an o kadar heyecanlı ve duyguluyum ki anlatamıyorum. Samsun’dan gelen oldu, başka illerden gelen oldu.” diye konuştu.
Yusuf Balık da çok önemli bir eserin ve tarihi bir olayın gerçekleştiği bir ana tanıklık ettiklerini belirterek, “Türkiye’nin farklı illerinden farklı ziyaretçilerimiz oluyor. Ben de İstanbul’dan geldim. Herkes bu olaya tanıklık etmek üzere ilçeye geliyor. Herkes çok heyecanlı İbrahim Hakkı Hazretlerinin bu güzel eserini izlemek ve tanıklık etmek için burada. Şu anda alanda çok ciddi bir kalabalık var. Dualarımızla birlikte ziyaretlerimizi de gerçekleştik. İnşallah önümüzdeki yıl tekrardan buraya geleceğiz.” ifadelerini kullandı.
Programa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Emrullah Büyük, Tillo Kaymakamı Mehmet Ali Semiz, Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın, AK Parti İl Başkanı Ekrem Olğaç, İl Müftüsü Şakir Pinal ve vatandaşlar katıldı.
IŞIK HADİSESİ
Siirt’in Tillo ilçesinde hocası İsmail Fakirullah’ın 1734’te vefatının ardından çok üzülen İbrahim Hakkı Hazretleri, “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek arayışa girerek, hocası için yan tarafında kule bulunan bir türbe ve Tillo’nun yaklaşık 3 kilometre uzağında tepe üzerinde taş duvar yaptı.
Her yıl ekinokslarda doğan güneşin, duvarın ortasında bulunan pencereden süzülen ilk ışınları, kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabrinin başucuna doğuyor.
1960’lı yıllarda yapılan restorasyonda, pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011’de değişik üniversitelerden bilim insanlarının yaptıkları çalışmayla yeni bir pencere açılarak olayın tekrar izlenmesi sağlanmıştı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yazılı açıklamasında, Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezinin (GUHEM), Uzay Kaşifleri Derneğinin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress etkinliğine ev sahipliği yapacağını bildirdi.
Uzay meraklılarının GUHEM’de gerçekleştirilecek kongrede bir araya geleceğini belirten Kacır, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, 5 gün boyunca, 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacak. Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı Planetary Congress etkinliği için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmeleri, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimize ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.”
Kacır, Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken ülkenin uzay alanındaki yetkinliklerini daha da ileriye taşımak istediklerine dikkati çeken Kacır, “Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
25-29 EYLÜL’DE GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre de Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM’deki kongre, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) işbirliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle organize edilecek.
Etkinlik kapsamında GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla kente gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak. 25-29 Eylül’de gerçekleştirilecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacaklar.
ASTRONOTLAR BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAK
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Astronot Victor J. Glover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Fei Junlong’a, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, eski Kanada Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI DA KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin “Gelecek Projeksiyonu” oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca “Yeni Uzay Ekonomisi” ile “Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar” oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveyev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek organizasyonun teması ise “İstikbal Göklerdedir” olacak.
Tema, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi.
Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki organizasyonda 5 gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BULUŞACAK
27 Eylül’de GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca “Bilim-Toplum” etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrencilerle bir araya gelecekler.
Açıklamada görüşlerine yer verilen, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin şunları kaydetti:
“Bu dev kongre, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
Türkiye İstatistik Kurumu, ağustos ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı.
Buna göre, ağustosta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 110,6 artışla 235 bin 317 oldu. Söz konusu dönemde kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,5 azalışla 2 bin 724 olarak hesaplandı. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı ağustosta 232 bin 593 adet arttı.
YÜZDE 46.5’İ MOTOSİKLET
Ağustosta trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 46,5’ini motosiklet, yüzde 38,1’ini otomobil, yüzde 10,2’sini kamyonet, yüzde 2,9’unu traktör, yüzde 1,5’ini kamyon, yüzde 0,5’ini minibüs, yüzde 0,2’sini otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre minibüste yüzde 54,9, otobüste yüzde 41,6, kamyonette yüzde 10,7, özel amaçlı taşıtta yüzde 9,1, motosiklette yüzde 7,8 artarken traktörde yüzde 14,7, kamyonda yüzde 7,8 ve otomobilde yüzde 6,5 azaldı.
Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 188,8, motosiklette yüzde 165,9, kamyonette yüzde 93, otomobilde yüzde 86,2, otobüste yüzde 32,7, traktörde yüzde 30,6 artarken kamyonda yüzde 7,2 ve özel amaçlı taşıtta yüzde 0,9 geriledi.
TAŞIT SAYISI 27 MİLYON 987 BİN 472’YE ÇIKTI
Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı ağustos sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 7,52 artışla 27 milyon 987 bin 472’ye çıktı. Bu taşıtların yüzde 53,2’sini otomobil, yüzde 17’sini motosiklet, yüzde 15,8’ini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Ağustos ayında 893 bin 913 taşıtın devri yapıldı. Bu taşıtların yüzde 61,7’si otomobil, yüzde 16,1’i motosiklet, yüzde 14,9’u kamyonet, yüzde 2,9’u traktör, yüzde 1,9’u kamyon, yüzde 1,8’i minibüs, yüzde 0,5’i otobüs ve yüzde 0,2’si özel amaçlı taşıtlar olarak kayıtlara geçti.
İLK ÜÇ MARKA FIAT, RENAULT VE VOLKSWAGEN
Ağustos ayında 89 bin 694 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Bu otomobillerde ilk 3 marka yüzde 12,1 ile Fiat, yüzde 8,9 ile Renault, yüzde 7,2 ile Volkswagen oldu.
Ocak-ağustos döneminde ise 1 milyon 525 bin 213 taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 89,5 artarak 1 milyon 525 bin 213, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 18,2 azalarak 20 bin 33 oldu. Böylece ocak-ağustos döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 505 bin 180 adet artış gerçekleşti.
EN FAZLA TERCİH EDİLEN RENK GRİ
Ocak-ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan 620 bin 472 otomobilin yüzde 67’si benzinli, yüzde 18,5’i dizel, yüzde 8,8’i hibrit, yüzde 4,3’ü elektrikli ve yüzde 1,4’ü LPG’li araçlar oldu.
Ağustos ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 892 bin 825 otomobilin yüzde 36,1’inin dizel, yüzde 33,9’unun LPG’li, yüzde 28,1’inin benzinli, yüzde 1,3’ünin hibrit ve yüzde 0,3’ünün elektrikli olduğu görüldü.
Ocak-ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 34,8’inin 1300 ve altı, yüzde 23,9’unun 1401-1500, yüzde 19,8’inin 1301-1400, yüzde 10,3’ünün 1501-1600, yüzde 6,1’inin 1601-2000, yüzde 0,7’sinin 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip olduğu belirlendi.
Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan otomobillerde en fazla tercih edilen ilk 3 renk, yüzde 34,5 ile gri, yüzde 28,4 ile beyaz ve yüzde 12,3 ile mavi oldu.
İstanbul merkezli 4 şehirde “icra takibi” yalanıyla dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen kişilere yönelik operasyon gerçekleştirildi.
İstanbul, Antalya, Denizli ve İzmir’de düzenlenen operasyonda sabaha karşı İstanbul’da 25, İzmir’de 11, Antalya ve Denizli’de birer olmak üzere toplam 38 adrese eş zamanlı baskın yapıldı.
Baskınlarda 5’i avukat olmak üzere aralarında kargocuların da bulunduğu 48 şüpheli gözaltına alındı.
Şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramada 280 bin lira, 16 bin dolar ve 1500 Euro ele geçirildiği belirtildi.
“İCRA BAŞLATIYORUZ” YALANIYLA PARA TOPLAMIŞLAR
Polisin yaptığı çalışmalarda şüphelilerin hukuk bürosundan aradıklarını söyleyerek, “Kargonuzu teslim almadığınız için borcunuz var. Hakkınızda icra takibi başlatılacak.” yalanıyla kurbanlarını kandırdıkları öğrenildi. Daha sonra sözde 4-5 bin liralık borcu uzlaşarak “250 lira gönderin yeter.” diyen şüphelilerin bu yolla yüzlerce kişiden para aldıkları iddia edildi.
ADIM ADIM KARGO TUZAĞI
Sabah gezetesinde yer alan haberde dolandırıcıların tuzağı aşama aşama anlatıldı.
-Dolandırıcılığın ilk aşaması, güvenli olmayan ya da sahte bir alışveriş sitesi üzerinden bir ürünün reklamına vatandaşların erişimini sağlayıp cep telefonu, TC numarası, isim ya da daha fazla bilginin elde edilmesi sağlanıyor.
-Bu aşamadan sonra vatandaş o siparişi vermese dahi vermiş gibi yapıp “Kargo iadesi yapıldı” diyorlar ama bunu aylar sonra yapıyorlar ki vatandaş o an nereye girdiğini bile hatırlamasın.
-Gerçekten bir kargo gönderiliyor ama müşterinin sipariş verdiği değil de çok alakasız bir ürün ya da farklı bir renk ve beden gönderilerek iade sağlanıyor.
-Sipariş sırasında vatandaşa fark edemeyeceği şekilde “İade ücreti size aittir” yazılı bir kutucuk işaretlettirilerek tezgaha yasal zemin hazırlanıyor.
-Şebekedeki avukatlar ya sahte olarak ya da gerçekten icra sürecini başlatıyor.
-İlk etapta aldıkları iletişim ve adres bilgilerinden faydalanarak insanları arayıp ya da mesaj atıp “İcra başladı, bu süreç davaya dönerse 5-10 bin lira ödeme yapmanız gerekir. Siz bize şimdi 250, 500 kimi zaman da 1000 lira gönderin meseleyi kapatalım” deniyor.
-Vatandaş da “250 lirayı vereyim uğraşmayayım” diye ödemeyi yapıyor.
-Telefondaki dolandırıcıya inanmayan vatandaşlar ise şebeke üyesi avukatlar tarafından ödeme yapmaya ikna ediliyor.
-Gerçek hukuk bürosuyla irtibata geçen vatandaş, ikna olarak ödemeyi yapıyor.
-Bu şekilde 227 şikayet var. Emniyet binlerce mağdurun olduğu üzerinde duruyor.
SERVETLERİ İNCELEME ALTINDA
Öte yandan polis, şebeke üyelerinin 7 lüks otomobil, 7 ev, 2 dükkan ve 41 banka hesabından oluşan toplam 59 milyon liralık mal varlığı inceleme altına aldı.
Suç gelirleriyle elde edildiği değerlendirilen bu servetin kaynağının neresi olduğunun belirlenmesi için çalışmalar sürüyor.